TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
Ceza Dairesi’nin ilk yazımıza konu kararları sonrasında verdiği iki yeni kararını değerlendirip görüşümüze yer vereceğiz. Bu yazımızda; mevzuat, doktrin ve Yargıtay kararları doğrultusunda, ceza yargılamalarında bilirkişilerin, tarafların asli veya tali kusurlu olduklarına dair değerlendirme yapmalarının hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilecektir. Bu yazımızda; bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında, fiili bizzat icra eden failin suçu işlerken, hileli hareketleri kendi bilgileri yerine bir başka üçüncü kişinin bilgilerini kullanarak gerçekleştirmesi halinde, bilgileri kullanılan üçüncü kişilerin ceza sorumluluğu değerlendirilecektir. İstinaf, ceza hukuku sistemine henüz yeni giren bir kanun yoludur. Asliye ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı dışındaki tüm hükümlerine karşı da istinaf yoluna başvurmak mümkündür. Ceza yargılamaları, ağır ceza mahkemesi, asliye ceza mahkemesi, çocuk mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi gibi mahkemelerde yapılmaktadır. Ancak, ceza yargılamalarının yapıldığı esas görevli mahkemeler asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir.
- Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
- Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
Gönderen bir Gönderi için geçerli ihracat ruhsatı veya izin gerekliliklerini belirlemekten, gereken ruhsat veya izinleri almaktan ve Alıcının menşe ülke, varış yeri ülkesi veya mallar üzerinde yargı yetkisi bulunan herhangi bir ülkenin yürürlükteki yasaları ve düzenlemeleri uyarınca öngörüldüğü şekilde yetkili olduğunu doğrulamaktan, masrafları kendisine ait olmak üzere sorumludur. Ayrıca Gönderen, gönderilen maddelerin son kullanımı veya son kullanıcısının ABD İhracat Yönetimi Yönetmeliklerine tabi olarak özellikle belirtilmiş maddelerin belirli türdeki ihracatını, yeniden ihracatını ve devrini sınırlayan herhangi bir spesifik kontrol politikasını ihlal etmediğini doğrulamaktan sorumludur. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, 16 Eylül 2014 tarihli Mansur Yalçın ve diğerleri – Türkiye davasında, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Birinci Ek Protokolü’nün “Eğitim – öğrenim hakkı” başlıklı 2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188. Fıkrasında, suça konu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, … “Genel kanun niteliği” başlıklı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.3’de; bu Kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı düzenlenmiştir.
Bu yazımızda; tanık ile bilirkişi arasındaki farklara değinilerek, bilirkişinin açıklamalarının niteliği ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.68/1 uyarınca bilirkişinin duruşmada dinlenmesi incelenecektir. Asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı istinaf ve itiraz kanun yollarına başvurma süresi kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gündür. Karar, sanığın yokluğunda verilmişse bu süre tebliğ ile işlemeye başlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahallî genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.
Maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na eklenen Geçici m.14, hem özel yetkili ağır ceza mahkemelerini ve hem de Terörle Mücadele Kanunu m.10 uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerini kaldırmıştır\. Mobil uygulamamız üzerinden istediğin yerde, istediğin zaman oyna. PinUp\. Bu mahkemelerin kaldırılma gerekçesi; “Adil yargılanma konusunda ülkemizde yaşanan tartışmaların başında, devlet güvenlik mahkemeleriyle başlayıp Ceza Muhakemesi Kanunu m.250 ve Terörle Mücadele Kanunu m.10 uyarınca kurulan ağır ceza mahkemeleriyle devam eden özel yetkilere sahip mahkemeler ve cumhuriyet savcıları eliyle yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar gelmektedir. Ayrıca, özel yetkilere sahip ağır ceza mahkemeleri uygulaması sonucunda, üç farklı ağır ceza mahkemesi ortaya çıkmış ve toplumda adeta özel hakim, özel mahkeme, özel savcı nitelemeleri yapılmak suretiyle hakim ve cumhuriyet savcıları arasında fiili olarak hiyerarşik bir algı ortaya çıkmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu m.174’de düzenlenen iddianamenin iadesi sebepleri, sınırlı sayıda düzenlenmiştir. CMK m.170’de, iddianamede bulunması zorunlu unsurlar sayılmıştır. CMK m.174’e göre; CMK m.170’e aykırı olarak düzenlenen, suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan, önödemeye, uzlaştırmaya ve seri muhakemeye tabi olup da, bu usuller işletilmeksizin, soruşturulması veya kovuşturulması izne veya talebe bağlı olan suçlarda, izin veya talep olmaksızın düzenlenen iddianame cumhuriyet başsavcılığına iade edilecektir. Uygulamada, gerek mahkemece incelenen iddianamenin ve gerekse de iade kararının taraflarla paylaşılmadığı, bu belgelerin savunmadan gizlendiği, CMK m.153/2’ye göre alınmış savunmaya karşı soruşturmanın gizliliği kararı var ise, bu kararın etkisinin CMK m.153/4 gereğince iddianamenin kabulü aşamasına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “İtibarın korunması” başlıklı 74. Maddesinde bulunan; “Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.” hükmüyle de 74. Maddeye aykırılık teşkil edecek davranışlar suç olarak düzenlenmiştir.
Yetkili hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Adlı internet sitesinde ve facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde G.. Ş..’ın sözkonusu sitelere erişimin engellenmesi talebinin reddine dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı aleyhine kanun yararına bozma istemini içeren yazı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Maddesinin gerekçesinde “cinsel yönden, ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi[1]” olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun kapsamına, kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyecek nitelikteki cinsel davranışlar girmektedir. Suça konu olan cinsel davranışın vücut dokunulmazlığını ihlal edecek nitelikte olması halinde; TCK m.105 değil, suça konu fiilin niteliğine göre TCK m.102, 103 veya 104’de düzenlenen cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları gündeme gelecektir. Cinsel taciz ile vücut dokunulmazlığını ihlal eden saldırı ve istismar suçları arasında en önemli fark, cinsel amaç taşıyan tacizde mağdurun vücuduna dokunulmaması, saldırı ve istismar suçlarında ise ani veya süreklilik taşısa da basit derecede veya nitelikli olacak şekilde vücuda cinsellik taşıyan fiillerle müdahale edilmesinden kaynaklanır. Rahatsız etme anlamını taşıyan taciz bir tür sarkıntılık olsa da, kanun koyucu sarkıntılık fiilini, mağdurun vücuduna ani ve devamlılık içermeyecek şekilde cinsel maksatlı dokunma olarak tanımlamıştır. Bu yazımızda incelenecek olan hukuki sorun; ceza muhakemesi sürecinde kovuşturma aşamasına geçildikten sonra duruşmada, suçun hukuki niteliğinin değişmesi sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. Maddesinde düzenlenen ek savunma hakkının sanık tarafından kullanılmaması halinde ceza davasının sona erdirilip erdirilemeyeceğine ilişkpin up pin up giriş. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi” başlıklı 139. Maddesine göre; CMK m.139/7’de sınırlı olarak sayılan katalog suçlar yönünden soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, hakim kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Gizli soruşturmacı ile gizli tanığı veya muhbiri karıştırmamak gerekir.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır.
Altılı Masa, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem olarak adlandırdığı ve Başkanlık sisteminden ayrılmak suretiyle demokrasinin ve hukukun güçlendirileceğine dair ortak önerilerinin hayata geçebilmesi için yeni bir Anayasa yerine Anayasanın 175. Maddesi uyarınca yapılacak kapsamlı değişikliklerin yeterli olacağını düşünmektedir. Yargı Paketiyle, çeşitli kanunlarda önemli değişiklikler yapılması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada; özellikle sayılı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu, 6102 sayılı Ticaret Kanunu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan önemli değişiklilerin belirtilmesi ve bazı sorunlu konuların ortaya koyulması amaçlanmıştır. İmar ve Bina Güvenliği Mevzuatımız bugüne kadar sayısız değişikliğe uğramış olup; temel maddelerin yanında birçok ek maddeler ve geçici maddeler içermektedir. Hukuk elbette zaman içerisinde değişebilir, gelişen ihtiyaçlara göre mevzuat güncellenebilir. Ancak konu can ve mal güvenliği olduğunda, istikrarlı ve uygulanabilir bir mevzuatın ve bu mevzuatın tavizsiz şekilde uygulanmasının zorunluluk olduğu da bir gerçektir.
İHAM, sorumlu gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmayan sözkonusu haberlerin içeriği gözönüne aldığında, yerel mahkemelerin bahsi geçen muhtelif yararları (çatışan hakları) ölçüp tartmakta daha fazla özen göstermesi gerektiği kanaatine varmıştır. Mevcut davada, ne Yerel Mahkeme hükmü ve akabinde Temyiz Mahkemesinin onama kararı ve ne de Anayasa Mahkemesinin başvurucunun bireysel başvuruna ilişkin kararında, sözkonusu tarihte gizli olan bir adli soruşturmanın kapsamına giren iddiaların yayınlanması sebebiyle başvurucunun itibar ve saygınlığına verilen zararın ciddiyetini yeterince dikkate almamıştır. Davaya konu haberler, özellikle başvurucuyu ağır eylemlerle suçlayan ve böylece onu kamu huzurunda (suçlu çıkaran) mahkum eden veya kınayan iddialardan ibarettir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165’inci maddesinin birinci fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. Bu kapsamda, ortaklığın giderilmesi davasının incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye başvurması için uygun bir süre verir. İlgili taraf, verilen süre içinde görevli mahkemeye başvurmadığı takdirde bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir (Karş. HMK m. 165/2).
Bölümlerde belirtilen sınırların üzerinde olmak üzere, bir Gelişmiş Sorumluluk Sigortası belirtmek için ek bir ücret ödemeyi seçebilir. Gönderici ve/veya Alıcının özel teslimat talimatları vermemesi durumunda, TNT standart teslimat prosedürlerini izleyecektir. 16.7 TNT, çalışanlarının güvenliğini sağlamak için veya TNT’nin Hizmetlerinin yürürlükteki yasalara, düzenlemelere veya kurallara aykırı olarak kullanılabileceğine kanaat getirdiği durumlarda, bir Gönderiyi almayı veya teslim etmeyi reddedebilir veya alternatif teslim alma veya teslimat düzenlemelerine başvurabilir. 16.6 Cumartesi gününün resmi iş günü olmadığı ülkelerde Cumartesi günü yapılacak teslimatlar özel elleçleme ücretine tabi olacaktır. 14.4 Gönderenin Konşimento üzerinde ödeyen tarafı belirtmemesi halinde, gümrük vergisi ve vergiler, izin verildiği durumlarda, otomatik olarak Alıcıya fatura edilecektir. Tehlikeli maddeler, Gönderenin sağladığı asıl hedeflenen Alıcı adresi dışında bir adrese tekrar yönlendirilemez. TNT paketleri, TNT Medpak paketinde gönderilebilecek Kategori B (UN 3373) biyolojik maddeler hariç olmak üzere, tehlikeli maddelerin (kuru buz dahil) gönderiminde kullanılamaz. Gönderinin hazırlanmasına ilişkin daha ayrıntılı bilgilere tnt.com üzerinden veya talep üzerine ulaşılabilir. Gönderinin içerisindeki her paketin varış yeri için belirtilen paket başına ağırlık sınırını aşmaması şartıyla çok parçalı gönderilerin toplam ağırlığı ile ilgili herhangi bir sınırlandırma yoktur. Paket ve Gönderi boyutu ve ağırlık sınırlamaları menşe ülkesi ve varış yeri ülkesi kombinasyonuna ve Hizmete göre değişlik göstermektedir.